Ruh Dinlenmesi



Daha az konuşup, daha az anlatıp, çoğu soruyu bilmiyorum diye geçiştirip hatta bildiklerimi bile, canın ne isterse onu yapıyorsun, içinde konuşan o sese kulak veriyorsun ve onun istediği şekilde davranıyorsun. İşte buna ‘ruh dinlenmesi’ diyorum. Hızla hazırlanıp kendimi sokağa atıyorum bilmediğim sokaklarda dolaşıyor, oturuyor, bakıyor, görüyorum. Sadece yürüyorum. Beni çıkaracağı yolları bilmeden sadece o ne derse onu yapıyorum. Ona alışınca kimseyi istemiyorsun yanında. Kimsede anlamayacak onu zaten.


Yavaş yavaş koparken insanlardan kendine kalıyorsun. Bu en güzeli. Düşünmek için, anlamak için, dinlenmek için. İnsanlar yorar, dinlenmek için sadece kendine ihtiyacın var. Kendinle konuşmayı öğren. Susarak bir şeyler paylaşmayı, hissetmeyi öğren. Önce kendine güvenmeyi öğren. Kalbine ya da mantığına değil ruhuna sor. O her şeyden haberdar. Ona güven. Akışa güven. Hayata güven. Öyle ahenkli bir yol ki hayat; gerçekten istediklerine sana verip, senin için doğru olmayan isteklerini sabrının karşılığında sana neden olmadığını gösteriyor.


Böyle bir anda karşıma çıktı bu yazı. Ruhunuza okuyun bu yazıyı sonra mutlaka beraber tebessüm edersiniz.

Yorumlar

uranusyen dedi ki…
Bu yorum yazar tarafından silindi.
uranusyen dedi ki…
Seninle gurur duyuyorum...

Ve seni çok seviyorum... =)
haticemiz dedi ki…
Seninle aydınlanıyorum ben, kendinle de gurur duy...
Bende seni çok seviyorum! :))