neler oluyor bana kuzum?

Bunaldım. 
Bunalmaktan da bunaldım. 
Her şey üzerime üzerime geliyor sanki ama her şey yerli yerinde. 
Bana doğru gelen isimsiz bir cisimde yok. 
Bir şey var ama o şeyin ne olduğunu henüz bilmiyorum.

**

Bu durumun en son ne zaman başıma geldiğini hatırlamıyorum. Hatırlasam yardımcı olurum belki kendime. İnsanın herkese yardımının dokunduğu ama kendine çare bulamadığı o an'dayım. Daha çok kendime kalmak istiyor, bir zaman sonra kendimle kavgaya başlıyorum. Anlaşamıyoruz artık biz. Eskiden severdim kendimle olmayı. Şimdi huzursuz bir yanım, bir şeyler yapmak zorundaymışım gibi. Mutluluklarım, kahkahalarım, coşkularım hepsi an'lık. O an geçince kalıyoruz o huzursuzlukla. Yapmak istediğim çok şey ama yapacak dermanım yok. 

**
 
Her şey benden uzaklaşıyor. Sevdiğim şeyler elimden kayıyor. Herkes benden kaçıyor. Benim koşmaya dermanım yok gibi. 

Bir şeyler tepeme yıkılıyor hissi var. Öylesine. Ölesiye. Bir devrin kapanışı gibi. 

Geçecek diye telkinlerde bulunuyorum, yanlış bir şey yapmayayım diye. Varsın saçayım kağıtları etrafa, bağırayım avazım çıktığı kadar, hiçbir şey yapmak istemiyorum diye çekeyim yorganı kafama. Ben hayatın ipini bıraksam vicdanım beni bırakmıyor. Devamlı ensemde beni gözleyen biriyle dolaşıyorum. Bilmem derdimi anlatabiliyor muyum? 

Sıkmayın anacım beni. Daraltmayın. Kimseye uzun uzun bir şeyler anlatacak psikolojide değilim. Kestirir atarım ikimizde üzülürüz. 

Bir daha ki kişisel postun düzeldim diye başlaması ümidi ile...

Siz bana bakmayın kocaman gülün!


Yorumlar