Arada Kalma Hali

Gitmek ile kalmak, olmak ile olamamak, sevmek ile sevmemek, söylemek ile söyleyememek. 
Elimdekileri böyle kaybettim ben. İyi şeyler değillerdi belki ama bana iyi gelen şeylerdi. O an mantıklı gelen şeyi sonra mantıksız buluyorsun. Bununla mücadele etmenin nasıl zor olduğunu bilemezsin. 

Arada kalmak gidecek yer bulamamaktı. Nereye gitsen aslında senin değil, sana ait değil. Ait olamama hali, arada kalmanın bir sonucu. Kendini her yerde huzursuz hisseder, arada kalan insanlar. Gitsem mi kalsam mı ikilemi yaşar. Gitmekte kalmakta onu memnun etmez. Sürekli bir memnun olamama durumu. Bir şey arar ama daha önce görmediği, duymadığı, bilmediği bir şeyi nasıl bulur ki insan? Nasıl anlar o olduğunu?

Arada sıkışıp kalıyorsun. Bir de resme uzaktan bakıyorsun. İki tarafa da ait değilsin. İki tarafta da olmak istemiyorsun. Çünkü sen zaten ikisine de sahipsin. Huzursuz ruhlar bir şey aradığını düşünürler. Aslında bulmaları gereken tek şey kendileri, kabul etmeleri gereken tek şey sahip oldukları ikilikte ki denge halidir.

Yin yang gibi. Bizde de her şeyden var. İyi ve kötü, siyah ve beyaz, mutluluk ve üzüntü...

Çoğu insanda bir taraf baskınken, biz ikisinin de varlığını biliyoruz. İkisine de sahip olduğumuzu görüyor, hangisini seçeceğimize yine biz karar veriyoruz. Aslında müthiş açık bir bilinç ve sorumluluk hali. İyilik ve kötülük bizler için bir seçim.

Elbette bu herkeste böyle, arada kalanlara özel bir şey değil. Kendini fark etme ile alakalı. Kötü olmakta bir seçim, iyi olmakta. Kişinin özünde ikisinden de var seçim senin, benim, hepimizin. Biz, seçimlerimizin sonucuyuz.

Yorumlar