Anneannemin dört yol ağzında bulunan evine ne zaman gelsem kendimi sokağı izlerken bulurum. Yazları en büyük hobimizdi içeceklerimizi yiyeceklerimizi alıp balkonda geleni geçeni izlemek. Kafam milyon mesele ile dolu, herkesi uyutmuş, bir başıma kalmıştım camın kenarında. Sokakta in yok cin yok tabiri caizse. İzleyecek de kimse yoktu. Bu ne giyinmiş, şunun yanındaki kimmiş de yok tabi. Takılmış gözüm kaldırım taşına dalmışım zihnimin kuyusuna.
“Niye böyleyim” derken buldum kendimi. “Niye kolumu kaldıracak halim yok?”
“Amaçsızsın” dedi biri içerden. “En son ne zaman bir şeye kafayı taktın?”
Heyecan ile irkildim yerimden. İşte bu. Aradığım bir amaçtı.
Eskiden tuhaf karşılardım bu muhabbeti. Şimdilerde yalnız kaldığımda yaptığım ilk iş içerisi ile konuşmak. Kaç yaşında, cinsiyeti ne, ne iş yapar, niye orada hiç ilgilenmiyorum. Her konu hakkında bir fikri var. Düşünceleri her zaman çok doğru. Çok iyi bir dinleyici, benimle hiç uzun sohbetlere girmiyor. Kısa ve etkili cümleler kuruyor. Sözleri hayatımda yeni kapılar aralıyor, yoluma fener, kafama omuz, kalkmam için el oluyor.
“Bir ben vardir bende, benden içeri...”
“Niye böyleyim” derken buldum kendimi. “Niye kolumu kaldıracak halim yok?”
“Amaçsızsın” dedi biri içerden. “En son ne zaman bir şeye kafayı taktın?”
Heyecan ile irkildim yerimden. İşte bu. Aradığım bir amaçtı.
Eskiden tuhaf karşılardım bu muhabbeti. Şimdilerde yalnız kaldığımda yaptığım ilk iş içerisi ile konuşmak. Kaç yaşında, cinsiyeti ne, ne iş yapar, niye orada hiç ilgilenmiyorum. Her konu hakkında bir fikri var. Düşünceleri her zaman çok doğru. Çok iyi bir dinleyici, benimle hiç uzun sohbetlere girmiyor. Kısa ve etkili cümleler kuruyor. Sözleri hayatımda yeni kapılar aralıyor, yoluma fener, kafama omuz, kalkmam için el oluyor.
“Bir ben vardir bende, benden içeri...”
Yorumlar