nasılsın?



Bir süredir hayatın o kadar içindeydim ki, kendimle iletişimi kesmişim farkında olmadan. Bugün bir arkadaşım hatırlattı... 'Neyin var?' dedi. Neyim vardı ki... Yıllardır istediğim işte çalışıyor, sevip seviliyordum, görünür de her şey normaldi. Ama o, neyin var demişti. İçten içe büyüyen huzursuzluğu, hep yaptığın ve huzur bulduğun bir şeyi artık yapmadığın da oluşan farkında olamadığın o durumu yakalıyor bazen sizi tanıyan bir göz. Eski ışıltın yok, dedi. Çok yoruluyorum ondandır, dedim. Hayır, başka bir şey var, dedi. Düşündüm önce. Hemen aklıma da gelmedi. İnsan kendine nasıl bu kadar yabancı olur aklım almazdı. Ben ki, kendi kendine sık sık kahve ısmarlayan biriydim. Bir yerde saatlerce oturup insanları izlerdim. Kitapçıda zamanın nasıl geçtiğini anlamaz, artık bir süre sonra görevliler tuhaf gözlerle bakarlardı. O kız bir düzen belirlemiş, kendini unutmuştu. Başkalarının düşünceleri, onların istekleri, bunların beklentileri... Peki ya kendi?

Yorulan ruh uyumakla da dinlenemiyor. Başka bir şey istiyor dinlenmek için. Beni dinle ben biliyorum diyor ruh, ama insan duymuyor çünkü zihni kalabalık, etrafı kalabalık... Hayat bu kalabalıkta bir şekilde geçiyor ve insan kendini hiç duymamış, isteklerini yapmamış, beklentilerine ulaşmamış oluyor. Hayat geçip gidiyor, bir huzursuzluk var ama ne derken. İnsan kendini dinlemeye, duymaya hiç istekli olmamış oluyor. Hiç kendi kendine kahve ısmarlamamış, denizin kenarında oturmamış, saatlerce kendiyle boş vakit yaratıp takılmamış, zihnindeki kalabalığı temizlememiş oluyor. Hayat koşuşturması diyoruz, vakit olmuyor. Kimi kandırıyorsak sanki. Kendimiz söyleyip kendimiz inanmıyoruz.

Evimizdeki çöpleri temizlediğimiz gibi arada zihnimizin çöplerini de çıkarmalıyız dışarı, yoksa birikip rahatsız ediyor bizi. Biri gelip, 'neyin var?' diyor, biraz düşünüp buluyoruz sebebini. Bu yazıyı da buraya yazıyorum ki arada kendime, 'nasılsın?' demeyi unutmayayım diye.

Yorumlar

Adsız dedi ki…
Gerçekten tebrik ederim yaptığın ve sevdiğin ise inancın için. Ayrıca tüm içtenliğiyle bildiklerini paylaştığın için de teşekkür ederim. Senin kadar içten ve samimi insanlar artık yok sayılır. Hiç bilmiyorsun hiç durmuyorsun anlatmaktan. Yakından takip ediyorum seni. Ben senin gibi evrenin hareketlerinden etkilenmemi önemseyen birisi değilim ama senin işine inancına sonsuz saygiliyim ve tekrar tebrik ediyorum acizane.
haticemiz dedi ki…
Teşekkür ederim hakkımdaki düşüncelerini benimle paylaştığın için. Daha yeni gördüm yorumunu ama en ihtiyacım olduğu andı tutup kaldırdı oturduğum yerden. Birbirimize bir şekilde dokunup dalga etkisi yaratan güzelliklere sonsuz şükür.